9 Ağustos 2017 Çarşamba

Antioksidanlar

antioksidan yiyecekler ile ilgili görsel sonucu

Antioksidanlardan her gün her yerde sıkça bahsedilir. Bilim insanları ve bilim ile ilgisi olmayan kişiler aynı kelimeden bahseder. Antioksidan takviyelerini market raflarında bulabilirsiniz ve sağlığa yararları hem satıcılar hem de basında övgüyle anlatılır. Bununla birlikte çok az insan gerçekten antioksidanların ne olduğunu ve nasıl çalıştığını bilir. Antioksidan kavramı çok karmaşık olmasına rağmen burada herkesin anlayabileceği şekilde açıklanmaya çalışıldı 
Antioksidanlar nedir ve nasıl çalışır?

Antioksidanların nasıl çalıştığını anlamak için moleküler düzeyden başlamamız gerek. Bildiğiniz gibi evrendeki her madde atomlardan oluşmuştur. Atomlar proton ve nötronlardan oluşan bir çekirdek ve çekirdek etrafında dönen elektronlardan oluşur. Burada basit bir atom şekli görüyorsunuz. Yeşil toplar elektronlar olup; negatif (-) yük taşır. Kırmızı toplar olan protonlar ise pozitif (+) yük taşır.

İki veya daha fazla atom birbirine bağlandığı zaman molekül olarak bildiğimiz maddenin yapı taşı haline gelirler. İnsan vücudu proteinler, yağlar ve DNA gibi maddelerden oluşur. Bu maddeler temel olarak onlarca, yüzlerce veya binlerce atomun bir araya gelmesi ile oluşan büyük moleküllerdir.

Yandaki bu şekil bir yağ asidinin moleküler yapısını şematize ediyor. Her top bir atomu gösteriyor. İnsanlar ve diğer organizmalar yapı ve fonksiyonlarını kimyasal tepkimeler ile korurlar. Yaşamın devamı için gerekli tüm kimyasal tepkimeler topluca metabolizma olarak bilinir. Bu kimyasal tepkimelerde daha büyük moleküller daha küçük moleküllere bölünürken; daha küçük moleküller ise daha büyük moleküller içinde organize olurlar. Bir molekülün dengede kalması için doğru miktarlarda elektron içermesi gerekir. Eğer molekül bir elektronunu kaybederse serbest radikale dönebilir. Serbest radikaller hücrelerde elektrik yüklü dengesiz moleküllerdir ve DNA gibi diğer moleküller ile tepkimeye girebilir ve onlara zarar verebilir. Hasarlı moleküller de serbest radikallere dönüştüğü için zincir tepkimelere de neden olabilir. İşte burada antioksidanlar oyuna girer. Bir molekül bir elektronun kaybeder ve serbest radikale dönüşürse antioksidan molekül devreye girer ve serbest radikale bir elektron vererek onu nötralize eder.  Antioksidanların arkasındaki mekanizma budur. Serbest radikallere elektronları verirler ve onları nötralize ederler ve hücreleri onların zararlarından korurlar.
Antioksidan nedir? Antioksidanların yararları nelerdir? | Serbest Radikallerin sağlam hücreye bulaşmasını Antioksidanlar önler.
Hem antioksidanlar hem serbest radikaller önemlidir:

Serbest radikaller metabolizma sırasında devamlı olarak oluşur. Antioksidan yokluğunda vücudumuza çok hızlı zarar vereceklerdir. Bununla birlikte serbest radikallerin bizim yaşamımız için önemli fonksiyonları olduğu da akılda tutulmalıdır. Örneğin vücudun bağışıklık hücreleri bizi enfekte etmeye çalışan bakterileri öldürmek için serbest radikalleri kullanır. Bedendeki birçok şeyde olduğu gibi bir dengeye ihtiyaç vardır. Doğru miktarlarda serbest radikallere ve onları kontrol altında tutmak için doğru miktarlarda antioksidanlara ihtiyacımız vardır. Bu denge bozulduğu zaman herşey kötü gitmeye başlayacaktır. Serbest radikaller (öncül oksidanlar) antioksidanların miktarını aştığı zaman oksidatif stres olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Oksidatif stres sırasında vücuttaki önemli moleküller ciddi şekilde zarar görebilir. Bazen bu durum hücre ölümüne kadar gidebilir.

Birçok stres faktörü ve yaşam tarzı alışkanlıklarının aşırı serbest radikal oluşumu ve oksidatif stresi başlattığı bilinmektedir:
  • Hava kirliliği 
  • Sigara 
  • Alkol 
  • Toksinler 
  • Yüksek kan şekeri düzeyleri 
  • Aşırı miktarda çoklu doymamış yağ asidi tüketimi 
  • Radyasyon, aşırı güneşlenme 
  • Bakteri, mantar ve virus enfeksiyonları 
  • Fazla miktarlarda demir, magnezyum, bakır, çinko alımı 
  • Oksijen azlığı 
  • Oksijen fazlalığı 
  • Doku hasarına neden olan yoğun ve uzun süren egzersiz 
  • Aşırı C vitamini ve E vitamini tüketimi 
  • Antioksidan eksikliği
Uzun süren oksidatif stres kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser tipleri gibi sağlık sorunları riskinin artmasına neden olur. Ayrıca yaşlanma sürecini de hızlandırır. 

Antioksidanlar yaşam için elzemdir ve bazı gıdalarda bulunur:
Antioksidanlar tüm canlıların canlılığının devamı için elzemdir. İnsan bedeni hücresel antioksidan glutatyon gibi kendi antioksidanlarını üretebilir. Bitkiler ve hayvanlar ve diğer tüm canlı türleri kendilerine zarar veren serbest radikaller ve oksidatif hasarlanmaya karşı kendi savunmalarına sahiptir. Dolayısıyla antioksidanlar  bitkisel ve hayvansal besinlerin hemen hemen hepsinde bulunur. Gıdalardan antioksidanların alınması önemlidir. Aslında bizim yaşamlarımız bazı antioksidanların alımına bağlıdır. Bunlar C ve E vitaminleridir. Bitki ağırlıklı diyetlerin sağlığa olan yararlarının bir kısmı bize sağladıkları çok geniş antioksidanlar ile ilişkilidir. Kırmızı et ürünleri ve balık  da antioksidanlar içerir, ancak meyve ve sebzelerden daha düşüktür. Üzümsü meyveler (beriler) özellikle güçlü antioksidan kaynaklarıdır. Daha pek çok iyi antioksidan kaynakları vardır. Bunlar arasında yeşil çay, kahve ve siyah çikolata sayılabilir. Antioksidanlar hem doğal hem de işlenmiş gıdaların raf ömrünü arttırabilir. Dolayısıyla sıklıkla gıda katkısı olarak kullanılırlar. Örneğin C vitamini işlenmiş gıdalara koruyucu olarak eklenir. 

Besinsel antioksidan tipleri:
Gıdalarda çok değişik farklı antioksidanlar vardır. Kabaca iki grupta sınıflandırılırlar: suda eriyen ve yağda eriyen antioksidanlar. Suda eriyen antioksidanlar etkilerini hücrenin içindeki ve dışındaki sıvıda gösterirken, yağda eriyen antioksidanlar esas olarak hücre zarlarında iş görürler. İşte birkaç önemli besinsel antioksidan:

  • C Vitamini:En önemli suda eriyen antioksidanlardan biridir ve elzem bir besindir
  • E vitamini: Ana yağda eriyen antioksidan olup; hücre zarlarının oksidatif strese karşı korunmasında kritik rol oynar.
  • Flavonoidler: Bitkisel gıdalarda bulunan büyük bir antioksidan grubudur. Sağlığa yararlı birçok etkileri vardır. 
Antioksidan etkileri olan birçok maddenin başka önemli etkileri de vardır. 

Antioksidan desteği almak gerekli midir?
Optimal sağlık için antioksidanların besinsel alımı elzemdir. Bununla birlikte daha fazla her zaman iyi anlamına gelmez. Tek başına bir antioksidanın çok miktarlarda alımı toksik etkilere sahip olabilir ve hatta oksidatif hasarı önlemekten ziyade başlatabilir. Dolayısıyla yüksek doz takviyelerden kaçınılmalıdır. Ayrıca çalışmalar besinlerin takviyelerden daha çok oksidatif hasarı azalttığını göstermiştir. Örneğin kan portakalı suyu kullanılan bir çalışmada kan portakalı suyunun aynı miktarda C vitamini içeren şekerli sudan daha güçlü antioksidan olduğunu göstermiştir. Gerçek şudur: gerçek gıdalar işbirliği içinde çalışan yüzlerce farklı besin içerirler. Bir veya iki tek besin içeren takviyelerin alınması aynı yararlı etkileri göstermeyecektir. Yeterli antioksidan alımı için en iyi (ve en sağlıklı olan) yöntem sağlıklı beslenme alışkanlığı ile birlikte değişik sebze ve meyvelerden zengin bir diyet tüketilmesidir. Bununla birlikte sağlıklı bir diyetiniz yoksa veya bazı besinlerden eksikseniz multivitamin olarak destek yararlı olacaktır. 

Sonuç;
Yeterli antioksidan alımı sağlıklı bir diyetin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Ancak tek bir antioksidanın çok fazla alınması bazı durumlarda zararlı olabilir. Günün sonunda doğru miktarlarda antioksidan alımını sağlamanın en iyi yolu sağlıklı meyve ve sebzelerden oluşan gerçek gıda temelli bir diyet yenmesidir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder